YORUM

Gümülcine, 9.01.2023

Yine böyle bir seçim zamanıydı. 1991 yılında Konstantinos Miçotakis Gümülcine’yi ziyaret etmiş ve azınlıkla ilgili “İsonomia - İsopolitia” kavramlarını açıklamıştı. O güne kadar vatandaşlık ve azınlık haklarından faydalanamayan Türk Azınlık mensupları için bu sözler yeni bir umut olmuştu. Nitekim ileriki yıllarda Türklere gayri menkul alım satımı, ev tamiri, sürücü ehliyeti v.b. konularda büyük ilerlemeler görülmüştü. Ancak ne yazık ki azınlık hakları konusunda ilerleme sağlanamamıştı.

Şimdi bu sefer oğul Miçotakis, 13 Ocak Cuma günü Başbakan sıfatıyla Gümülcine’yi ziyaret etmeye hazırlanıyor. Hiç kuşkusuz bölgemize gelen üst düzey yetkililerin söylemleri çok önemlidir. Hele bu kişi ülkeyi yöneten başbakansa ziyaretten beklentiler de bir o kadar artmaktadır.

AB ülkesi Yunanistan’da insan hak ve hürriyetlerinin, uluslararası antlaşma ve anlaşmaların uygulanması en doğal beklentidir. Bunların uygulanmaması veya halkın belirli bir kesimine uygulanması demokrasinin eksik olduğuna işarettir.

Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesinde yaşayan Türk Azınlık mensuplarının Başbakan Miçotakis’ten beklentilerini şöyle sıralayabiliriz:

• Azınlığın adalet beklentisi konusunda, AİHM kararlarının uygulanması ve İskeçe Türk Birliğine yasal bir statü kazandırılması.

• Azınlığın manevi liderleri olan, Gümülcine ve İskeçe’de Türklerin seçtiği müftülerin göreve getirilerek insanlarımızın tasvip etmediği tayin uygulanmasına son verilmelidir.

• Vakıflar idarelerinde tayin sistemine son verilmeli ve seçime gidilmelidir.

• Irkçı 19. Madde ile vatandaşlıktan atılan yaklaşık 50 bin kişi tekrar vatandaşlığa alınmalıdır.

• “Türk” etnik kimliğiyle örgütlenmeye izin verilmelidir.

• %3 seçim barajı partilere ve bağımsız adaylara kaldırılmalıdır.

• BAKEŞ’in ısrarla talep ettiği azınlık okulları gibi çalışacak iki dilli ortaokul istekleri karşılanmalıdır.

• İskeçe ve Gümülcine’de ücra bölgelere yeni azınlık ortaokul ve liseleri açılmalıdır.

• İskeçe’de yer alan Azınlık Ortaokulu-Lisesinde çocuklar balık gibi istiflenerek, sağlıksız sınıflarda eğitimlerine devam etmekte ve öğretmenler de adeta oturacak yer bulmamaktadırlar. Okula acil olarak yeni bir bina inşa edilmelidir.

• Azınlık okulları öğrenci yetersizliği bahane gösterilerek kapatılmamalıdır.

• Bölgede halen varlığını sürdüren Osmanlı döneminden kalma Türk mimari eserlerinin restore edilmesi, korunması ve amacı dışında kullanılmaları konularında, “dünya kültür mirası” kuralları geçerli olmalı ve saygı gösterilmelidir.

• AB’nin en geri kalmış bölgesinde ekonomik konularda azınlık insanlarına yönelik AB programları geliştirilmelidir.

• Ülkemizin önemli bir ihracat kalemi olan tütün üretiminin yok olmaması için üreticilere özel destek verilmelidir.

• Alternatif ürünler konusunda azınlık insanı daha fazla bilgilendirilmeli ve pazar bulma konusunda üretici yönlendirilmelidir.

Yukarıda sıraladığımız temel sorunlar daha da çoğaltılabilir. Bütün bu sorunlar önümüzdeki konjonktürde çözülebilir mi? Bizler ülkemize bütün görevlerini layıkıyla yerine getiren bireyler olarak, umutlarımızın elbette bir gün karşılanacağı beklentisi içerisindeyiz. Belli mi olur belki de Sayın Miçotakis ikinci bir “İsonomia – İsopolitia” politikasını açıklar!