Artık sesimizi yükseltmenin zamanı gelmiştir!

    Artık sesimizi yükseltmenin zamanı gelmiştir!

    Gümülcine, 17.05.2022

                Memorandum, ekonomik kriz, pandemi, küresel açlık krizi, enerji krizi ve savaş, hatta savaşlar!!!! Ne yazık ki dünyamız simsiyah bir yolda ilerlemekte ve gelecekle ilgili, umut verici hiç bir olay yaşanmamaktadır. Günden güne büyüyen ekonomik kriz toplumun her kesimini ve özellikle de gençlerimizi derinden etkilemiş, gelecekle ilgili kaygılarını arttırmış ve yaşama dair düşüncelerini revize etmelerine neden olmuştur. Özellikle ekonomik kriz devletin yapılarını ve işlevlerini her düzeyde ve ölçüde kötü yönde etkilemiş ve toplumu “Ekonomi” ipiyle boğmuştur.  

                Ekonominin bu kadar kötü gitmesi, aile içi şiddeti tetiklemiş ve aynı zamanda gençlerin başka ülkelere ekonomik nedenden dolayı göç etmelerine yol açmıştır. Peki neden bu hale gelindi? Niye hala elimiz kolumuz bağlı? Niye konuşmuyoruz? Niye hala susuyoruz?

                Artık sesimizi yükseltmenin zamanı geldiğini düşünüyorum. Boş sözler yerine, gerçek, ciddi ve gerçekleşebilir politikalarla adımlar atmalıyız. Siyaset anlayışımızı değiştirmemiz ve eğitime dayalı bir siyaset yapmamız gerek. En önemlisi doğru ve dürüst bir siyaset hedefimiz olmalı. Her problem anında çözülemez, belki de hiç çözülemeyecek. Fakat bunu çok basitmiş gibi gösterip, insanları kandırmak yerine, direk olmuyor demek en doğrusudur. Yeni nesil artık eğitimli bir şekilde gelmekte ve bu hepimizi mutlu etmektedir. Gençlerimiz artık her şeyin farkında ve farkında olmaya da devam edeceğinden eminim.

                Yunanistan, Avrupa Birliği ülkesi olmasına rağmen bir çok alanda ne yazık ki hazırlıksız. Gerek ekonomi alanındaki adımları düşünün, gerek doğal afetler, gerek savaş... Finlandiya, İsveç ve Norveç gibi ülkelerin yaşam tarzına ve o seviyeye ulaşabilmemiz için çok yılların geçmesi gerekecek. Onun için bir an önce zaman kaybetmeden, her alanda kalkınma ile adımların atılması, beyin göçünün engellenmesi ve genç işçilerimizi kaybetmememiz gerekir. Sürekli para ile yapılan yardım politikaları toplumu biraz rahatlatsa da, bu probleme gerçek bir çözüm değildir. Asıl konuyu ciddi bir şekilde kökünden çözüp, tekrarlanmaması için takip etmek ve sürekli yeni projeler hazırlamak gerekmektedir.

                Unutmayalım ki, bir ülkede ekonominin kalkınması için üretim baş rol oynamaktadır. Yıllardır Avrupa Birliği ve özellikle Almanya ve Fransa istedikleri gibi, kendi ekonomik çıkarları doğrultusunda, her konuya karar verdiler. Çiftçilerimize, gerekenden fazla süt, gerekenden fazla pamuk ürettiler diye cezalar kesildi. İnanması zor, ama gerçek!!!! Yılın yarısından fazla güneşli günleri olan Yunanistan’da, yenilenebilir enerji üretimi üst düzeyde olması gerekirken, ne yazık ki enerjiyi bile başka ülkelerden satın alıyoruz. Bir an önce yeni iş sahaları kurulmalı ve doğaya karşı saygı ile ülkenin tüm doğal kaynaklarından faydalanılmalıdır. Yenilenebilir enerji üretimine geçip, her alanda üretimin arttırılması gerektiğini düşünüyorum.  

                İnanıyorum ki farklı bir siyasi anlayışla, uzun vadeli bakış açısıyla, ucuz siyasi tartışmalardan ve siyasi hayatın neredeyse bütününü karakterize eden popülizmden uzak, yeni beyinlerle, genç nesille, eğitimli ve dürüst kişilerle, ekonominin ve yaşam tarzının daha üst bir seviyeye taşınabilmesi için çözümler bulunacağından eminim.

                                                               DENİZ MEMET

                                                                    AVUKAT

                           DİMOKRİTOS ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DOKTORA ADAYI

     

    * DİMOKRİTOS ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MEZUNU

    * DİMOKRİTOS ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASAL BİLİMLER MEZUNU

    * DİMOKRİTOS ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU YÜKSEK LİSANSI

    * DİMOKRİTOS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI HUKUK YÜKSEK LİSANSI

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.